1 Gün: Saat 17:15 ÜÇKUYULAR (Fahrettin Altay- Kavşakta Pamukkale Yazıhanesi Önü), 17:25 HATAY İnönü Caddesi (Susuzdede Parkı-Hatay İstikametindeki Durak), 17:35 ÜÇYOL (Ziraat Bankası Önü), 17:50 ALSANCAK (Lozan Fuar Kapısı Önü), 18:05 BAYRAKLI ÜST GEÇİT (Otobüs Durağı) 18:15 KARŞIYAKA (Anıt-Yunuslar), 18:25 KARŞIYAKA Bostanlı İskele (İskelenin Karşısı, Suat Taşer Açık Hava Tiyatrosu Önü) 18:30 KARŞIYAKA-MAVİBAHÇE AVM Karşısı, 18:45 BORNOVA (Ege Üniversitesi Hastane Önü) 18:50 BORNOVA (Osman Kibar Meydanı Kampus Önü’nden) siz değerli konuklarımızı alarak seyahatimize başlıyoruz. MANİSA-AKHİSAR-BALIKESİR-BURSA güzergahından, yolda vereceğimiz molarla SAFRANBOLU’ya doğru yolculuğumuz başlıyor…
2 Gün: Sabah kahvaltımızı müze kent SAFRANBOLU’da alıyoruz. Tarihi evleri ve konakları ile ünlenen bu yöremizde KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA CAMİİ, GÜNEŞ SAATİ, CİNCİHANI, HAMAMI, BAKIRCILAR ÇARŞISI’nı görüyoruz ve HIDIRLIK TEPESİ’nde Safranbolu manzarasını fotoğraflayarak, Safranbolu lokum alışverişi için serbest zaman veriyoruz. Sonrasında, KASTAMONU’ya hareket ediyoruz. KALESİ, NASRULLAH KÖPRÜ ve NASRULLAH Meydanı’nı görerek, KASTAMONU HÜKÜMET KONAĞI, ŞERİFE BACI ANITI’nda fotoğraf çekimi yapıyoruz. Turumuzun devamında, sarımsağı ile ünlü TAŞKÖPRÜ’de SARIMSAK HEYKELİ’ni ve TAŞ KÖPRÜ’yü de fotoğraflarımıza ekledikten sonra, SİNOP’a doğru yol alıyoruz. Öğle yemeğimizi meşhur Sinop Mantı’sı ile alıyor ve eski tarihi SİNOP CEZAEVİ’ni gezmeye başlıyoruz. Türkülerin bestelendiği, film ve dizilerin çekildiği bu ilginç yapıyı ziyaret ediyoruz. Dileyen misafirlerimiz SİNOP KALESİ’nin en yüksek ve en geniş burcuna çıkıp SİNOP manzarasını seyredebilirler. Bölgede en gelişmiş el sanatlarından biri olan kotra (maket gemi yapım atölyelerini) hediyelik gemi maketi alışverişleri için serbest zamanveriyoruz. Ardından, BAFRA Ovası üzerinden, milli mücadelenin başlatıldığı şehir SAMSUN’a ulaşıyoruz. Karadenizin Paris’i olarak adlandırılan Samsun’da, Avusturyalı meşhur Heykeltıraş KRİPPEL’in dünyaca ünlü ATATÜRK HEYKELİ’ni ve Atatürk’ün Samsun’a çıktığı BANDIRMA VAPURU’nu geziyoruz. Buradaki turumuzu tamamlayıp SAMSUN’un nezih otellerinden biri olan PARK INN BY RADISSON SAMSUN Otelimize yerleşiyoruz. Bu güzel otelimizde, akşam yemeği ve konaklamamızı yapıyoruz.
3 Gün: Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Hekimoğlu’nun vatanı FATSA-ORDU üzerinden GİRESUN’a doğru yol alıyoruz. Giresun Kalesi, Giresun Adası’nı panoramik olarak rehberimizin anlatımı eşliğinde görerek AKÇAABAT’a ulaşıyoruz. Akçaabat’ın meşhur köftesinden öğle yemeğimizi aldıktan sonra, Maçka’da bulunan Altındere Milli Parkına ilerliyoruz. Altındere Milli Parkı içine girdiğimizde yeşilin her tonu ile karşılaştığınızda büyüleneceksiniz… Yemyeşil doğanın içinde bulunan 1250 mt yükseklikte, Karadağ’ın eteklerine kayalara oyularak inşa edilmiş, görenleri hayretler içinde bırakan SÜMELA MANASTIRI’nı görmeye gidiyoruz. (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyon çalışmaları devam etmekte olduğu için, izin verilirse gezilecektir.) Gezilememesi durumunda manastırı dışarıdan fotoğraflayıp, rehberimizin anlatımlarını dinledikten sonra, SÜRMENE’ye gitmek üzere otobüsümüzde yerlerimizi alıyoruz. Meşhur bıçak atölyelerinde, Sürmene bıçaklarının nasıl sanata dönüştüğünü izliyor ve alışveriş molası veriyoruz. Buradan OF üzerinden doğa harikası UZUNGÖL YAYLASI’na doğru yola koyuluyoruz. ÇAYKARA yolundan (yayla konaklaması yapılacağı için, yayla çantalarınızı almayı unutmayın) minibüslerle SULTAN MURAT YAYLASI’na bulutlarla birlikte ilerlerken, eşsiz doğa içerisinde bulunan AY MEYDANI MOUNTAİN RESORT DAĞ OTEL bizi karşılıyor.. Bir tepe üzerinde bulunan bu yayla otelimizin manzarasına hayran kalacaksınız.. Otelin etrafında aynı anda, 360 derece doğa, dağ, Haldizen vadisi ve deniz manzarasına tanıklık edip, bulutların üzerinde kahve keyfi size burada olmanın farklılığını hissettirecek. Gökyüzünün mavisi, güneş, bembeyaz bulutlar, yemyeşil ormanlar karşısında büyülenip cennete geldiğinizi düşünebilirsiniz. Şehir gürültüsünden uzak doğa ile başbaşa geçireceğimiz bu zaman diliminde, isteyen konuklarımız otel etrafında yürüyüşler yaparak, bulutların üzerinde görsel şölenin keyfini çıkarabilirler. Akşam yemeği ve konaklama dağ otelimizde.
4 Gün: Karadeniz dağlarında uyanmanın zindeliği ile yayla otelimizde yöresel bir kahvaltı yapıyoruz. Sonrasında, UZUNGÖL YAYLASI’nı gezmeye başlıyoruz. Vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların HALDİZEN Deresi’nin önünü kapatmasıyla oluşmuş olan bu göl, muhteşem orman örtüsü ile Alplerin güzelliğini kıskandıracak derecede... Göl etrafında keyifli yürüyüşler yaparak, serbest zaman veriyoruz. Fotoğraflarımızla bu güzellikleri ölümsüzleştirdikten sonra, ÇAY FABRİKASI’na uğruyoruz. Dalından koparılan çayın geçirdiği evrelerini görerek, yetkililerden bilgi alıyor ve bizlere ikram edilen çaylarımızı keyifle içiyoruz.Ardından, yönümüzü yağmur şehir RİZE’ye çeviriyoruz. Şirin Rize’yi panoramik gördükten sonra, yöreye özgü dokuma çeşidi olan RİZE BEZİ ZAİMOĞLU Atölyesine (feretiko) uğrayıp, hem bilgi alıyoruz hem de alışveriş yapma imkanı buluyoruz.Turumuzun devamında, dünyanın korumada öncelikli 200 ekolojik bölgesinden biri olan FIRTINA VADİSİ’nin göz kamaştıran doğa manzaraları eşliğinde İsteyen konuklarımızla ekstra EĞLENCELİ ZİPLİNE AKTİVİTE programımızı gerçekleştireceğiz. Yediden yetmişe her yaş gruptaki misafirlerimizin kolaylıkla deneyebilecekleri bir aktivite.. Çelik halatlarla bağlı bulunan sistem üzerinden, mekanik makaralar sayesinde, fırtına deresinin üstünde adeta uçarcasına karşıdan karşıya geçiyorsunuz. Kahkahalar, eğlence dolu anlar sizleri bekliyor! Öğle yemeğimizi Fırtına deresi kenarında yöresel tadlardan aldıktan sonra, AYDER YAYLASI’na geçiyoruz. Masmavi bir gökyüzü ve yemyeşil orman dokusunun içinden dökülen GELİNTÜLÜ ŞELALESİ’nin oluşturduğu renk cümbüşünü hayranlıkla izleyip, fotoğraflarımızla bu güzel görüntüleri hatıralarımıza ekliyoruz. Ayder Yaylasında yürüyüşlerimizi gerçekleştirip, bizi bekleyen minibüslerle GALERDÜZÜ’nü geçerek KAÇKAR DAĞLARI’nın zirvesindeki yaylaları görmeye gidiyoruz. KAÇKARLAR keşif turumuzda, AŞAĞI KAVRUN yaylası üzerinden, YUKARI KAVRUN yaylasına ulaşıyoruz. Burada yürüyüşler yaparak, doğanın ve bulutların birlikteliğinden doğan nefis manzaraları fotoğraflayıp, yayla kahvesinde çay veya yaylada yetişen hayvanlardan elde edilen sıcak sütten yudumlama fırsatı bulacağız. Yemyeşil doğada su sesi, kuş sesi eşliğinde ve doğal oluşmuş rengarenk çiçek tarlalarında, çiçek ve doğa kokusunu ciğerlerimize depolayıp, doğanın kollarında kendinizi horon teperken bulabilirsiniz… Dinlenmeler halinde süren yürüyüşümüz esnasında otlayan hayvanları gözlemleyerek, yaylada yaşayan yöre insanlarıyla sohbetlerimiz günümüzü daha da anlamlı ve unutulmaz kılacak. Bu harika turumuzu tamamlayıp tekrar Ayder Yaylası’na dönüyoruz. Burada ‘’biz günü batırıncıya kadar gezmek istiyoruz’’ diyen konuklarımızla beraber (diğer konuklarımız konaklama yapacağımız otel’e giderek dinlenebilirler) son dönemlerde fenomen haline gelmiş muhteşem GÜN BATIMINI izlemek ve bulutların üzerinde SALINCAK keyfimizi yapmak üzere meşhur HUSER YAYLASI’na gidiyoruz. İsteğe bağlı ekstra minibüslerle yapacağımız yolculuktan sonra Kaçkar Dağlarının zirvesinde ve bulutların üzerinde göz kamaştıran doğası ile büyüleneceğiniz HUSER YAYLASI’nda, serbest zaman esnasında SALINCAK'TA sallanıp, gezintilerimizi yapıyoruz. Bölgenin en iyi manzarasına sahip Huser yaylasında hele birde hava güneşli ise, gün batımının olağanüstü manzarasını izleyerek unutulmaz anlar yaşıyoruz. Bu eşsiz güzellikleri fotoğraf karelerimize ekledikten sonra, eğlenceli bir yolculukla akşam ÇAMLIHEMŞİN’de LOYA YAYLA OTEL’imize yerleşiyoruz. Akşam yemeğimizi yayla tesisimizde karadeniz müzikleri eşliğinde eğlenerek alıyoruz.
5 Gün: Yayla tesisimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, çam ormanları, şelaleleri, yöresel mimarideki evleri, çiçekleri, Kaçkarlar’ı ile bir tabiat harikası olan AYDER YAYLASI çevresini keşfe devam ediyoruz. Bizi bekleyen minibüslerle ‘SEVDALUK’ dizisinin çekildiği bölgeye doğru yol alıyoruz. Dağların arasında ŞENYUVA KÖYÜ’nü görerek, ŞENYUVA KÖPRÜSÜ’nde (ÇİNÇİVA KÖPRÜSÜ) hatıra fotoğrafı çekimi yapıyoruz. Ardından bir tepe üzerinde kurulmuş ZİLKALE’ye ulaşıyoruz. Yeşillikler arasında, tüm ihtişamıyla yükselen bu tarihi yapıtta mola veriyoruz. Tekrar minibüslerimizle, şelaleler vadisi olarak bilinenen PALOVİT VADİSİ’ne hareket ediyoruz. Asırlık porsuk ağaçları arasında yorucu olmayan keyifli yürüyüşler ile ünlü PALOVİT ŞELALESİ’ne ulaşıyor ve yaklaşık on beş metreden direk düşen su kütlesinin müthiş görüntüsünü hayranlıkla izliyoruz. Farklı bir güzergahtan pek çok irili ufaklı şelaleler, dereler, çağlayanlar ve ormanlarla kucaklaşacağımız ÇAT VADİSİ’ne geliyoruz. VADİ ‘’ülkemizde böyle doğa güzellikleri var mıydı?’’ diyeceğiniz muhteşem bir bölge… ÇAT YAYLASI’nda rengarenk çiçekler arasında kısa yürüyüşleri yapıyoruz. İki derenin birleştiği yer olan ÇAT KÖYÜ’nün serender evlerini ve konaklarlarının süslü ve etkileyici görselliğini gözlemleyerek KIR KAHVESİ’nde çaylarımızı yudumluyoruz. Meşhur YOK YOK BAKKALİYESİ’nde vereceğimiz mola sonrasında, vadiyi bir taç gibi süsleyen ÇAT KÖPRÜSÜ’ne çıkıp (ÇİLANÇ KÖPRÜSÜ) derenin coşkulu akışını izliyoruz. Çat vadisi yolculuğumuzda 1800 rakım da eşsiz güzelliğiyle bizi ELEVİT YAYLASI karşılıyor. Mis gibi havası ve tablo gibi manzarasıyla göz kamaştıran bu yaylada önce ELEVİT KÖYÜ’nde mola veriyoruz. Yayla evlerini görüyor ve yöre insanıyla hoş sohbetlerle yayla kültürüne yakından tanıklık ediyoruz. Köyün ortasında dağlardan süzülerek gelen bir akarsu bulunmakta… Tahta köprüde ayakkabılarımızı çıkarıp, buz gibi suyun içinde hatıra fotoğrafları çektiriyor ve dağlara karşı horon oynayarak, neşeli anlar yaşıyoruz. Herkesin görme şansına sahip olamadığı bu muhteşem doğa güzelliklerini görmenin keyfi ile tekrar minibüslerimize biniyor ve asırlık ŞİMŞİR ORMANLARI’na uğruyoruz. Esrarengiz farklı doğası ve inanılmaz görselliği ile kendinizi başka bir dünyada hissetmenize neden olacak bu ormanda fotoğraf çekimi yapıyoruz. Rüya gibi bir günün ardından gerçek bir KARADENİZ ve YAYLA TURU’na çıkmanın vermiş olduğu hazla bu harika turumuzu sonlandırıyoruz. Buradan ARHAVİ’ye hareket ediyor ve muhteşem güzelliğe sahip MENÇUNA ŞELALESİ’ni görmeye gidiyoruz. Bizi bekleyen minibüslerle şelaleye giden yol güzergahında Türkiye’de nadir örneği olan iki akarsuyun birbirine kavuştuğu yerde bulunan ÇİFTE KÖPRÜ’de fotoğraf çekimimizi tamamlayarak KAMİLET VADİSİ’ne ulaşıyoruz. İsteyen konuklarımız Çay Bahçeleri’nde oturabilir, dağlardan akan minik şelaleleri izleyerek çaylarını keyifle yudumlayabilirler. Ayrıca, Asma Köprü üzerinden ilerleyerek kısa yürüyüşler yapabilirler. Yemyeşil ormanların içerisinde, yöresel yemeklerden oluşan öğle yemeğimizi de aldıktan sonra, arzu eden konuklarımızla, patika yoldan harika manzaralar eşliğinde yürüyerek MENÇUNA ŞELALESİ’ne ulaşıyoruz. Karşılaşacağımız manzaradan etkilenmemek mümkün değil! Suyun sesi ve oluşan su serpintisi büyüleyici bir atmosfer oluşturuyor. Bu doğa harikası şelalede suyun indiği noktada, isteyen misafirlerimiz yüzebilirler. (yüzmek isteyenler yanınına mayo ve havlu almayı unutmasın) Doğu Karadeniz’in bu en güzel şelalelesine veda ederek HOPA güzergahından TÜRKİYE-GÜRCİSTAN sınırımızı oluşturan SARP SINIR KAPISI’na hareket ediyoruz. Pasaporta ihtiyaç olmadan sadece (çipli) kimliklerimizle GÜRCİSTAN-BATUM’a geçiyoruz. (Batum’a daha önce gitmiş olanlar veya girmek istemeyenler HOPA sahilinde keyifli vakit geçirebilirler yada Hopa’daki otelimizde dinlenebilirler) Karadeniz sahili boyunca ilerleyerek, güzel deniz manzaraları eşliğinde BATUM’un doğasını gözlemliyoruz. Zengin Gürcü kültürünü tanımak üzere buradaki turumuza başlıyoruz. Önce, evli çiftlere şans getirdiğine inanılan SAINT ANDREW HEYKELİ, ÇORUH NEHRİ, GONİO KÖPRÜSÜ’ nü, Roma döneminden kalma GONIO APSAROS KALESİ’ni göreceğiz. Farklı mimarileri ile dikkat çeken TERS BİNA, ADALET BİNASI BATUM LİMANI, SAAT KULESİ, ALFABE KULESİ, ALİ NİNO HEYKELİ’ni görüyor ve şehir merkezine geçiyoruz. TAÇSIZ KRAL olarak anılan Şair İLYA ÇAVÇAVADZE’nin heykeli, TİYATRO BİNASI, POSEİDON HEYKELİ, PİAZZA KULESİ, HÜKÜMET BİNASI, KAMU BİNALARI, Avrupa Meydanı’nda bulunan MEDEA HEYKELİ gibi görkemli yapıtlar görerek, fotoğraf çekimlerimizi gerçekleştiriyoruz. BATUM SAHİL PARKI’nda vereceğimiz molanın ardından (ekstra) akşam yemeğimizi alıyoruz. Şehrin en çok kendinden söz ettirdiği ışıl ışıl rengarenk aydınlatılmış yapılarının gece görüntüsü ve bulvarda yapılan MÜZİKLİ, IŞIKLI SU GÖSTERİSİ’ni izlemek üzere merkezde yerimizi alıyoruz. Işıklar Şehrindeki bu görsel şovdan sonra, Batum turumuzu tamamlıyor ve HOPA’da 4*PALURİ OTEL’ imize yerleşiyoruz.
6 Gün: Sabah otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından, ülkemizin gizli cennet köşelerinden biri olan, BORÇKA - KARAGÖL’ü keşfe gidiyoruz. BORÇKA’da bizi bekleyen minibüslerle dev ladin ağaçları ve minik şelalerin bize katıldığı bir yolculukla KARAGÖL’e ulaşıyoruz. Etrafındaki orman örtüsü ve büyüleyici renkleriyle bir doğa harikası olan KARAGÖL’de yürüyüşler yapıyoruz. Ağaçların rengarenk görüntüsünün göle yansıyan uyumunu hayranlıkla izliyor ve fotoğraflarımızla bu muhteşem manzarayı ölümsüzleştiriyoruz. Geçireceğimiz keyifli saatlerden sonra, tekrar uçsuz bucaksız yeşillikleri takiben yönümüzü TRABZON’a çeviriyoruz. SOĞUKSU semtinde, Atatürk’ün Trabzon’a geldiğinde konakladığı ve sonrasında müze haline getirilerek eşyalarının sergilendiği ATATÜRK KÖŞKÜ’nü geziyoruz. Ayrıca GÜMÜŞ ve TELKARİ sanatı hakkında bilgi alıp, gümüş el dokuma hasır takımlar ve yine yöreye özgü gümüş takunya ve telkârinin ortak işlendiği çeşitli hediyelik eşya ve takı alışverişleri yapıyoruz. Buradan, AKÇAABAT’a geçiyoruz. Bizi bekleyen minibüslerle (yayla çantalarımızı unutmayalım) geniş ladin ormanları ve geleneksel yayla evleriyle bezenmiş yeşilin her çeşidini görebileceğimiz, en çok tercih edilen mesire yerlerinden biri olan KAYABAŞI YAYLASI’na minibüslerle gidiyoruz. Doyumsuz manzaralar eşliğinde ilerleyerek ahşap bungalov evlerden oluşan KAYABAŞI YAYLA KENT evlerine yerleşiyoruz. KAYABAŞI YAYLASI etrafında yapacağımız kısa yürüyüşlerde, rengarenk çiçekler arasında büyüleyici doğasını keşfederken bulutlara bu denli yakın olmanın verdiği keyif ve heyecanı anlatmaksa kelimelerin kifayetsiz olduğu anların içinde kalıyor. Akşam yemeği ve konaklama yayla tesisimizde. Yemekten sonra (hava şartları müsait olursa) dışarıda, ATEŞ PARTİSİ’ne katılıyoruz. Alevlerin dansı ile horon dansının bütünleştiği, unutamayacağımız bir KARADENİZ GECESİ yaşıyoruz.
7 Gün: Yayla tesisimizde alacağımız kahvaltı sonrasında bu güzel yayladan ayrılıyor ve sahil yolundan ilerliyerek, fındık alışverişi için mola veriyoruz. Mavi ve yeşilin muhteşem tonlarını eşliğinde GİRESUN üzerinden ORDU’ya varıyoruz. Bu mükemmel kenti doyasıya seyredebilmek için, adına türkülerin yakıldığı BOZTEPE’ye teleferik ile çıkıyoruz. Bir tarafında Ordu manzarası, bir tarafında uçsuz bucaksız Karadeniz manzarasını fotoğraflıyoruz. Daha sonra, Türkiyenin en uzun Nefise Akçelik Tüneli’nden geçerek, uygun molalarla, Orta Karadeniz’de Yeşilırmak Vadisi Herşena Dağı eteklerine kurulan, Osmanlılar döneminde Şehzadeler Şehri olarak bilinen AMASYA’ya ulaşıyoruz. Ayrıca, krallık başkentliği yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş AMASYA’da ilk olarak, SARAYDÜZÜ KIŞLASI’nı (Amasya Tamiminin imzalandığı yer) dışarıdan görüyoruz. KUNÇ KÖPRÜSÜ’nden geçip, TARİHİ SAAT KULESİ, YALI BOYU EVLERİ, ALÇAK KÖPRÜ, HARŞENA KALESİ, KRAL KAYA MEZARLARI, ŞEHZADELER GEZİNTİ CADDESİ, STRABON HEYKELİ, FERHAT ile ŞİRİN HEYKELİ, fikir, zikir, şükür felsefesi üzerine oturtulan BAYEZID KÜLLİYESİ ve tarihi ÇINAR AĞAÇLARI, AMASYA’da göreceğimiz yerler arasında yer alıyor… AMASYA’da 1.LALEHAN veya 2. LALEHAN BUTiK HOTEL’e yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde
8 Gün: Otelde alacağımız kahvaltının ardından, FERHAT ve ŞİRİN’ in destansı aşklarına tanıklık eden FERHAT SU KANALLARI’ nı görerek, geri dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. İlk molamızı ÇORUM’ da veriyoruz. Ünlü Çorum leblebisi aldıktan sonra, ANKARA- AFYON- UŞAK-KULA-SALİHLİ-TURGUTLU güzergahı ile akşam saatlerinde İZMİR’e ulaşıyoruz. Karşıyaka, Alsancak, Konak ve Üçkuyular’da misafirlerimizi bindikleri duraklarda bırakarak, bir başka PNR MAGIC TRAVEL AGENCY seyahatinde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.