Sabah saat 08:30 Karşıyaka (Mavişehir Mavibahçe Avm Önü), 08:35 Karşıyaka (Bostanlı İskele), 08:40 Karşıyaka (Yunuslar-Anıt), 08:45 Bayraklı (Altınyol Üstgeçit), 09:00 Bornova (Ege Ünv. Hastanesi Önü), 09:10 Alsancak Lozan (Atatürk Lisesi Önü), 09:20 Üçyol (Pizza Pizza Önü), 09:25 Hatay (İnönü Cad. Susuzdede Parkı Durağı), 09:35 Üçkuyular (Kavşakta Pamukkale Yazıhanesi Önü) siz değerli konuklarımızla buluşarak, turumuza başlıyoruz. Bugünkü ziyaret noktalarımızın öyküleri ve ilgili dönemin karakteristik özellikleri hakkında yapacağımız keyifli sohbetler eşliğinde, yarım saat kadar sonra Urla İskelesi’ne varıyor ve LİMAN TEPE / KLAZOMENAİ ANTİK KENTİ’ni ve ZEYTİN İŞLİĞİ’ni ziyaret ediyoruz. Urla İskelesi’nde vereceğimiz çay / kahve molasını takiben, kırk beş dakikalık keyifli bir yolculuğun ardından Karaburun Yarımadasının sempatik sahil beldesi Ildır Köyüne ulaşıyor ve burada öğle yemeği için verilecek serbest zamanın ardından ERYTHRAİ ANTİK KENTİ’ni ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizi takiben dönüş yolculuğumuza başlıyor ve akşam saat 19.00 civarında İzmir’e varıyoruz. Bir başka PNR MAGIC TRAVEL AGENCY gezimizde görüşmek üzere, siz değerli misafirlerimizle vedalaşıyoruz.
Liman Tepe / Klazomenai Antik Kenti* : Batı Anadolu sahil kesiminin en önemli yerleşimlerinden biri olan Liman Tepe, Kalkolitik Çağ’dan Roma Dönemi sonuna kadar süren kesintisiz bir iskâna sahiptir. Ele geçen buluntular ışığında, yerleşimin denizaşırı ticaret ilişkilerinin merkezinde olan güçlü bir liman kenti konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Erken Tunç Çağı döneminde (M.Ö. III. Binyıl başları) Liman Tepe güçlü bir savunma sistemiyle çevrili olup, birbirine bitişik uzun evlerden oluşan bir mimariye sahiptir. Bu yapılar bir yandan konut amaçlı kullanılırken diğer yandan madencilik ve tekstil gibi farklı üretim faaliyetleri de gerçekleştirilmekteydi. Yapılan araştırmalar bölgede Klazomenai şehrinin ortaya çıkışının M.Ö. 11. ile 8. yy arasında olduğunu öngörüyor. İonia Birliği'nin bir üyesi olan Klazomenai, gümüş sikkeleri bastıran ilk şehirlerden biri olmuştur. Çömlekçilik konusunda Kuzey İonia’nın merkezi olan kent, adıyla anılan lahit türünün üretimi ile de ünlüdür. Şehir aslında Liman Tepe'deki anakarada bulunmaktayken, Perslerin Anadolu’ya egemen olmalarının ardından M.Ö. 5. yüzyılın başlarında, İon Ayaklanması sırasında, sahilin hemen karşısındaki Karantina Adası'na taşınmış ve Pers egemenliğinin son bulduğu İskender devrine kadar da orada varlık sürdürmüştür. Roma döneminde ise giderek önemini kaybetmeye başlamıştır.
*Liman Tepe / Klazomenai, bölgedeki yerleşim sürekliliği nedeni ile kendisine tanıklık edecek çok az kalıntıya sahiptir. Buradaki ziyaretimiz az sayıda ancak oldukça ilgi çekici bir tarihe tanıklık eden kalıntıların ardından Zeytin İşliği’ne yönelik olup, daha çok Batı Anadolu’da ve bölgede zeytin ve zeytinyağı üretiminin tarihine odaklanacaktır.
Klazomenai Zeytin İşliği : 1992-1998 yılları arasında yürütülen kazı çalışmaları sırasında M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen, Anadolu’da bilinenler arasında en eski zeytinyağı üretim tesislerinden birisi açığa çıkarılmıştır. Tarih öncesi dönemlere ait yerleşmelerde, zeytinyağı üretiminde kullanılmış olabileceği sanılan araçlar bulunmuştur. Ancak, bütün bu buluntular taşınabilir niteliktedirler ve öngörülen yerde kurulmuş, sürekli yağ üretimi yapan özelliklerde ve büyük kapasitedeki üretimleri amaçlayan bir işlikten çok, evlerde ailenin yağ gereksinimini karşılamaya yönelik sınırlı ölçeklerdeki üretimlere işaret etmektedirler. Klazomenai zeytinyağı üretim işliği, bir yandan Anadolu’da yürütülen bilimsel kazılarda, bütün alt yapı elemanları ile birlikte açığa çıkarılan ilk örnek, diğer bir yandan da zeytinyağı üretimi yapan, fabrika niteliğine ulaşmış işliklerin Anadolu’da ele geçen en eski örneği olma özelliklerini taşımaktadır.
Erythrai Antik Kenti : Yerleşim yerindeki en erken iskân izleri, M.Ö. 3. bin yıllarına kadar uzanır. Antik çağda on iki İon devletinin önde gelenlerinden olan Erythrai, Antik Ege dünyasının önemli yerleşimlerden biridir. Arkaik Dönemden itibaren Doğu mallarını kullanan ve bunları Ionia’ya dağıtan bir market görevindeki Erythrai’ın ticaret ve diplomaside Milet ve Samos (Sisam Adası) ile birlikte hareket ettiği ve karşı komşusu Khios (Sakız Adası) ile büyük bir rekabet içerisinde bulunduğu bilinmektedir. Büyük İskender’in Asya Seferi sırasında Erythrai’dan geçtiği bilinmektedir ve olasılıkla yerleşimin tiyatrosu ve 4 km’yi aşan surları onun zamanında ve maddi desteği ile inşa edildiği yazıtlardan anlaşılmaktadır. Roma çağında Erythrai´ın ticari etkinliği kapsamında, ihracat amaçlı ürettiği çok kaliteli şaraplarla ün bulunduğu bilinmektedir ki bunlar için de Erythrai’da özel bir amfora türü de üretilmiştir.
Arkeolojik kazıların ilk olarak 1964’de başladığı Erythrai Ören Yerinde bugün görülen başlıca yapılar ve yapı kalıntıları şunlardır: Tiyatro, Athena Tapınağı, Heroon (Anıtsal Kahraman Mezarı), St. Matrona Kilisesi, Yerleşim Surları vb.